Ceza
Hukukunda suçun manevi unsurunu ve cezasının tayinini belirleyen doğrudan kast
ile olası kastı birbirinden ayırırken dikkat edilmesi gereken iki temel unsur
vardır.
Doğrudan
kast;
öngörülen ve suç teşkil eden fiili gerçekleştirmeye yönelik irade olup kanunda
suç olarak tanımlanmış eylemin bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesi ile
oluşur.
Olası
kast;
işlemiş olduğu fiilin muhtemel bazı neticeleri meydana getirebileceğini öngörmesine
ve bu neticelerin gerçekleşmesini mümkün ve muhtemel olarak tasavvur etmesine
rağmen muhtemel neticeyi kabullenerek fiili işlemesi hâlinde oluşur.
Olası
kast ile doğrudan kast arasındaki farkı ortaya koyan en belirgin
unsur, bilme unsurudur. Fail hareketinin kanuni tipi gerçekleştireceğini
biliyorsa doğrudan kasıtla hareket ettiğinin kabulü gerekmektedir. Yine failin
hareketiyle hedeflediği doğrudan neticelerle birlikte, hareketin zorunlu veya
kaçınılmaz olarak ortaya çıkan sonuçları da açıkça istenmese dahi doğrudan
kastın kapsamı içinde değerlendirilmelidir. Belli bir sonucun gerçekleşmesine
yönelik hareketin, günlük hayat tecrübelerine göre diğer bir kısım neticeleri
de doğurması muhakkak ise, failin bu sonuçlar açısından da doğrudan kastla
hareket ettiği kabul edilmelidir.
Olası
kastı doğrudan kasttan ayıran diğer ölçüt; suçun kanuni tanımındaki
unsurların gerçekleşmesinin muhakkak olmayıp muhtemel olmasıdır. Fail, böyle
bir durumda muhakkak değil ama, büyük bir ihtimalle gerçekleşecek olan
neticenin meydana gelmesini kabullenmekte ve "olursa olsun" düşüncesi
ile göze almakta; neticenin gerçekleşmemesi için herhangi bir çaba
göstermemektedir. Olası kastta fiilin kanunda tanımlanan bir sonucun
gerçekleşmesine neden olacağı muhtemel görülmesine karşın, bu neticenin meydana
gelmesi fail tarafından kabul edilmektedir.